Kalpakoğulları Tarihi

Bu tarih, Tokat Erbaa’da bulunan Kalpakoğlu Mustafa KAPLAN ve ailesiyle ilgilidir.

Orta Asya’dan Hazar Denizi’nin doğusundan Kafkas Dağları’nı aşarak Gürcistan topraklarına gelen bu tarihin kayıp Türk boyu Kalpaklılar, Karapapaklar’la (Karakalpaklar’la) da akrabaydılar. Şu andaki Gürcistan toprakları, 1700′ lü yıllarda 2.Şah Tahmaz’ın döneminde İran topraklarıydı. Neden Şah Tahmaz diye soracaksınız? Ordu/Çatalpınardaki akrabalarımızdan Ramazan Aktaş Bey’in babası Subay amcanın aktardıklarına göre Şah Tahmazoğulları döneminde İran’dan 9 veya 13 Kalpaklı kardeş Osmanlı topraklarına ilhak etmişler. İlk yerleşim yerleri Erzurum Yaylaları (İspir Yaylası olabilir). Çünkü o dönemlerde Osmanlı ile İran arasında mübadele olmuş. Bu sonuca nereden ulaşıyoruz? Karsın Çamurlu Köyü’nde yaşayan Karapapaklar’ın (Karakalpaklar’ın) tarihsel hikayelerinden yola çıkıyoruz. Erzurum Yaylasından çıkan bu kavim Sivas/Zara yaylasına yerleşiyorlar. Tarih 1800’lerin ortası. Burada bilinmeyen bir nedenle dağılıyorlar. Erzurum İspir Yaylası, Rize, Gümüşhane, Kürtün, Torul ve Trabzon’a giden aileler var. Zara’dan Ordu/Mesudiye’ye yerleşen bu kavim, 7-8 yıl gibi aradan sonra kan davasından dolayı Çarşamba ovasına geliyorlar. Burada da rahatsız ediliyorlar. İki kardeşi Ayvacık’tan Tokat’a gönderiyorlar. Bunlardan biri Koca Kalpak İbrahim dedemiz ve diğeri ismini bilmediğimiz kardeşi. Çünkü Ramazan Aktaş Bey’in dedeleri ağlayarak iki kardeşimi Tokat’a bıraktım dermiş. Zaten Subay amcanın babası, Subay amcaya “Senin dedelerin komutandı, bundan sonra senin lakabın Subay olsun” demiş. Zaten  72’li yıllarda, Subay amcanın babasıyla beraber dedelerimin amcası Mahir Emmi’nin yanına geldiğini biliyoruz. Daha önce lakaplarla ilgili araştırmalarımızda Dobaz ailesinin isminin Şah Tahmaz isminin bozulmasından meydana geldiğini öğrenmiştik. Dobaz, Tohmaz kelimesinin değişmiş şeklidir. Bu lakab, Şah’ın aniden hiddetlenen biri olması nedeniyle yapılan benzetmeden ileri gelir. Ramazan Aktaş Bey’in dedeleri Ordu Yaylalarına çıkıyorlar. Kalanlardan Sinop (ki soyadları Bal, Onlar da Tokat’a iki kardeş bıraktıklarını söylüyorlarmış. Kaynak: Emin Çermik Bey), Ege ve Batı Karadeniz’e gidenlerde var. Tokat/Erbaa/Ferenge Köyü’nde de 10 yıl kalıyorlar. Kan davası dolayısıyla Kuzeye dağlık bölgelere yerleşiyorlar. Aslında 9/13 Kalpaklı kardeş Osmanlı’ya hizmet etmiş Askeri Çavuş Ocağı’dır. Bölgenin yabancılarıdır. İlk yerleşimcilere baktığımızda Karakalpakistan’la ortak noktaları vardır. İlk ev mimarileri çit evdir. Bu, Karakalpaklar’ın çadırlarının iskeletlerini kafes tarzı yapmalarına benzemektedir. Karakalpaklar gibi büyükbaş hayvan (at, sığır, keçi) yetiştirmişlerdir. İlk yerleşimcilerin hanımları kırmızı yakut renkli ziynetleri takmayı severlermiş. Aynı takı sevgisi Karakalpaklar’da da vardır. Kilim dokuma desenleri birbirlerini okşar. Kalpaklarının kara ve büyük olmaları dikkat çekicidir. Osmanlı’dan Atatürk’e kadar vatanına ve milletine hep sadık kalmış hizmet etmişlerdir. Çanakkale’de 17 şehit vermişlerdir. Askeri sivil istihbarat olarak bu milletin en gözde evladı olan Kalpakoğullarını saygıyla selamlıyorum.

Yazan :  Kalpakoğlu Mustafa KAPLAN.