Osmanlı Ordusunda Karakalpak Türkleri

Karapapaklar, çok iyi savaşçı oldukları ve kahramanlığı hayat tarzı haline getirdikleri için Türk paşalarının ve zaman zaman yanında birlikte savaştıkları Alman, Rus, Gürcü, Arap ve Fars komutanların da övgü ve takdirini kazanmışlardır. Onların bu üstün yeteneklerinden hâkim güçler Tarih boyunca çok faydalanmışlardır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi onları kendisi ile birlikte savaşa götüren hakanlardan biri de Alp Arslan’dır. Sultan Alp Arslan 1048 yılında Pasin (Kaputru/Hasankale) Savaşı’nda Ortodoks-Hıristiyan Bizans ve müttefiki Apkaz-Kartel ordularına karşı Müslüman Kazak-Şemşeddin Karapapaklarını da beraberinde götürmüştür.

İran ile Rusya arasında yapılan Türkmençay ve Osmanlı ile Rusya arasında yapılan Edirne Antlaşmalarının üzerinden çeyrek asır geçmeden Rusya, Balkanlar ile boğazları tamamen kontrol altına almak ve Akdeniz’e ulaşmak için hazırlık yapar. Osmanlı Devletindeki Ortodoks tebaanın haklarını bahane ederek 22 Haziran 1853’te Osmanlı Devleti’ne bağlı Eflak ve Buğdan’a girer. Osmanlı Devleti 29 Eylül 1853 günü savaş ilan eder. Abdi Paşa komutasında Türk ordusu Gümrü üzerine yürür. 11 Kasım 1853’te iki koldan saldıran Rus ordusunun, Ahılkelek – Çıldır üzerinden gelen birliklerini ilk önce Kenarbel yakınlarında, Süleyman Bey’in liderliğinde, Karapapak gönüllüleri karşılar. Ardahan’dan gelen Hacı Hüseyin Paşa’nın gönüllüleri ile birlikte büyük kahramanlıklar gösterirler.

Ruslar, Kafkas Müslümanlarını yanlarına çekmek için aflar çıkarır, paralar dağıtır. Borçalı ağalarından Daşdemir Ağa Mehemmedoğlu, Osman Kasım Ağa oğlu, Lembelili Ali Süleyman oğlu, Babacan Tanrıverdi Rusların safında yer alır. Bunlara  karşılık Borçalı Haşimoğlu, Kazaklı Deli Ağa ve Sulduzlu Gulu Han Borçalı gibi büyük kahraman Karapapaklar, Osmanlı Ordusu saflarında yer alırlar. Rus Generali M. Bogdanoviç’in ansızın yaptığı hücumları, yırtıcılığı ve araziyi tanıması ile bizim serhat eyaletleri için oldukça tehlikeli idi diye tanımladığı Borçalı’dan gelip Ruslara karşı savaşan Haşimoğlu, özel birlikleri ile Ruslara çok büyük kayıplar verdirir. Kars savunmasında şehit olur. Generallerin raporlarına ve hatıralarına bakıldığında aylarca kuşatmada tuttuktan sonra 50 bin kişilik ordu ile saldırıya geçen ve 2278 ölü 3823 yaralı vererek büyük bir yenilgiye uğrayan Ruslar, Haşimoğlu’nun ölümünü duyduklarında Kars kalesini almış kadar sevinirler.

Ne tesadüf ki (!) pek çok zaman Rus ordusu da Osmanlı ordusu da öncü güçlerini Karapapak Türklerinden teşkil etmişlerdir. Bunun en acı örneği 23 Haziran 1855 günü Ardahan Ahalkelek arasında Çıldır Karapapaklarından oluşan Aslan Paşa’nın 500 kişilik gönüllü süvari alayı ile Rus ordusunun öncü gücü olan Kazak Karapapaklarından oluşan ve başlarında Mansur Ağa Vekilov, Gaçağanlı Süleyman Ağa, Borçalılı Memedşah Bey Ağa Sultanov, Kazaklı Ali Kerimov, İbrahim Halil Ağa İlyasoğlu gibi ünlü Karapapak bey ve ağalarının bulunduğu müslüman süvari alayının savaşmasıdır. General Muravyon bu Karapapak savaşçılar için şunları yazar: Zorla ve tereddütle toplanmış 3. alayın müslüman süvarileri bu vuruşmada içlerinde akrabalık ve her çeşit bağları olan soydaşları Karapapakların da olduğu dindaşlarının kanını döküp, kendilerinden beklenilmesi mümkün olmayan hizmeti yapıyorlardı.

16 Kasım 1855 günü Kars’ın teslim olmasından sonra Kars ve Erzurum’un paşalığına tayin edilen ve Oltu ile Göle’nin kontrol görevi kendisine verilen Polkovnik Melikov savaş boyunca cesaret ve yiğitliklerine hayran olduğu Karapapaklardan 300 kişiyi yanına almak şartıyla bu görevi üstlenir. Talihe bak ki Rus generalini koruyup kollayan da, Osmanlı Paşası Gazi Ahmet Muhtar Paşa’yı koruyup esir düşmekten kurtaran da Karapapaklar olmuştur (Gazi Ahmed Muhtar Paşa 1996: 215).

1855 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Kars’ın savunmasında büyük kahramanlıklar gösteren bir milis reisi de Çıldır’ın ileri gelenlerinden Aslan Paşa’dır. Aslan Paşa Çıldır ve etraftaki köy ve nahiyelerden topladığı Karapapak gönüllüleri ile Kars savunmasına gelmiş ve büyük kahramanlıklar göstermiştir.

Karapapaklar 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda da Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın kumandası altında çok büyük kahramanlıklar göstermişlerdir. Liderleri Mihrali Bey’in kahramanlıkları ve şecaati türkülere, destanlara konu olmuştur. Bazı Rus kaynaklarına göre 93 Harbi’nde Osmanlı Ordusunun gayri nizamî kıtalarında 12.000 Karapapak askeri görev almıştır. Ordu muhabere kâtibi Erzurumlu Mehmed Ârif Bey, “Başımıza Gelenler” adlı eserinde orduda görev alan Borçalı Karapapaklarını şöyle tanıtır: Karapapaklara gelince bunlar Acemlerle Dağıstanlılar arasında hususî bir milliyet gösterirse de, lisanları Azerbaycan Türkçesidir. Kıyafetleri Acem gibidir. Lâkin kalpakları başka türlüdür. Bazısının mezhebi Sünnî bazısınınki Şiî’dir. Bunlar da adı geçen kazalarda iki bin, iki bin beş yüz hâne halkı kadar olabilirler. Gayet yiğit ve cesur bir kavimdir. Pekiyi süvaridirler. Hele at üzerinde silah kullanmakta bunlar kadar usta olanı pek az görülüyor. Nitekim bunlardan Mehrali adında birinin Orduyu Hümayuna nasıl hizmetler ettiği ve savaşlarda ne gibi yararlıklar gösterdiği ilerde sırası geldiğinde görülecektir.

Mehmed Ârif Bey kitabında, Mehrali Bey ve onun komutasında savaşa katılan Karapapak Türklerinin kahramanlıklarından defalarca bahseder. Erzurum’a yönelen Rus kuvvetlerine karşı gönderilen süvarilerden bahsedilirken: Yukarıda kahramanlığından bahsettiğimiz Mehrali Ağa ile onun hususi süvarilerinden bazıları da bunlarla gönderilmiş idi. Çünkü Kambersiz düğün olmaz. Nerede bir tüfek patlasa veya patlamak ihtimali olsa, Mehrali Ağa oraya gönderilir ve onun varlığından büyük hizmetler beklenirdi. Hatta bazı kereler, Mehrali Ağa yaverlik hizmetinde kullanılırdı.

Gürcistan’daki Karapapaklar olsun İran’daki ve Türkiye’deki Karapapaklar olsun hemen her savaşta cepheye sürülmüşlerdir. Sair zamanlarda ise çeşitli kolluk kuvvetlerinde görevlendirilmişlerdir. Eski takvimle 1293 yılında olduğu için 93 Harbi denilen 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’nda, Borçalı-Kazak-Şemşeddin bölgesinden toplanıp Mihrali Bey’in liderliğinde gelip Osmanlı Ordusu saflarında Ruslara karşı savaşan Karapapaklar, savaş boyunca büyük kahramanlıklar gösterirler. Alacadağ bozgununda Türk ordusu Kars’a çekilirken Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın yanında kalan Karapapak Hasan ve Hüseyin kardeşler, Muhtar Paşa’ya yaklaşmakta olan Rus Kazak süvarisinin üzerine saldırıp komutanını öldürüp,  diğerlerini geri püskürterek Muhtar Paşa’nın ve Ordugâh dokümanlarının düşman eline geçmesini önlemişlerdir. Gazi Ahmed Muhtar Paşa da‚ “Sergüzeşt-i Hayatım’ın Cild-i Sanisi” adlı eserinde bu konuyu anlatırken Karapapak Hasan ve Hüseyin kardeşlerden sitayiş ve takdirle bahsetmektedir.

Rus generalleri de yazdıkları savaş raporlarında ve verdikleri beyanatlarda Mehrali Bey ve süvarilerinin koçaklığını dile getirmişlerdir. General S. O. Kişmişov bir demecinde şöyle demiştir: Türklerin safında çok meşhur bir Karapapak var. Ruslar onu taraflarına çekmeyi çok istemektedir. Onun adı Mehrali’dir. Borçalı’da anadan olmuştur. Yalnız bu Mihrali’ye karşı bütün (Rus) Kazak alaylarını göndermek gerekiyor. Kars cephesinde Karapapak gönüllülerinin kahramanlık ve fedakârlıklarını, Batum yöresindeki gönüllülerin faaliyetleri ile karşılaştırınca daha iyi anlaşılmaktadır. 1877  Nisan ayında Rus ordularının sel gibi Anadolu’ya akmaya başladığı günlerde, sazı elinde halkın önüne geçerek okuduğu koçaklama ve destanlarla onları yüreklendiren, vatan savunmasına   çağıran, hainleri, korkakları yeren, kahramanları öven Karapapak kahramanlarından Âşık Şenlik’i de burada anmak gerekmektedir. Savaştan sonra bu defa Karapapaklara 1890’da Padişah II. Abdülhamit tarafından bölge halkını Ermeni baskınlarından korumak için kurulan‚ Hamidiye Alayları‛nda görev verilir. Eleşkirt’te kurulan 400 süvari, 150 piyadeden oluşan 550 kişilik 6.Hamidiye Alayı; Tutak-Karakilise’de  kurulan 300 süvari, 200 piyadeden oluşan 500 kişilik 7. Hamidiye Alayı ile Sivas bölgesinde kurulan ve 275 süvari, 500 piyadeden oluşan 775 kişilik‚ 40.Hamidiye Alayı ekseriyetle 1877-1878 Türk-Rus Savaşı’nda Kafkas cephesinden dönen Karapapak Türkleri’nden teşekkül eder (Avyarov 1995: Ek 5, 6, 37). Ne hazindir ki 1905 yılında Yemen Savaşı patlak verince Mehrali Bey ve alayı Yemen Cephesi’ne gönderilecek ve geri dönemeyeceklerdir.

Karapapakların hemen her savaşta cepheye sürülmeleri, sulh zamanında da çeşitli kolluk kuvvetlerinde görevlendirilmeleri sebebiyle nüfusları normal seyrinde artmamıştır. Ayrıca Kars, Ardahan ve kısa süreliğine de olsa Erzurum’un Ruslar tarafından işgal edilmesi sebebiyle Karapapakların bir kısmı Anadolu’nun iç şehirlerine göçmek mecburiyetinde kalmıştır.

 

KAYNAK :  http://www.kurtoglukoyu.com